İYİ Fırka Umumi Başkanı Meral Akşener; Şanlıurfa’bile düzenlenen kanaat önderleri ve hisse senedi insanları toplantısında “İzmit’in köyünde doğan Meral’in elde ettiği şanslara zaman benim doğduğum şehrin köylerindeki kız çocukları, Şanlıurfa’nın köylerindeki kız çocukları ehil değilse; parası olanın okutulduğu, parası olmayanın çocuklarının okutulmadığı tıpkısı Türkiye varsa, meslek puanı adı altında aynı puanla devlet okullarında sıraya giren çocukların puanları ile hususi okullardan gelen çocukların puanlarıyla, yapılan imtihanlar neticesinde karye çocuklarının imtihan kazanmasının olmadığı bire bir Türkiye zaman varsa bunları değişmek, bunları kazanmak bu ülkeye, bu millete onlardan almış bire bir insan adına benim borcumdur” diye konuştu.

İYİ Parti Umumi Başkanı Akşener; Şanlıurfa’da kısaca 500 kişinin olduğu, yetinme önderleri ve iş insanları ile toplantıda benzeri araya geldi, yaşanılan sorunları dinledi. Akşener’e İYİ Öğür Umumi Sekreteri Sayın Erek Poyraz, İYİ Fırka Finansal İşler Başkanı Sayın Beklenti Dikbayır, İYİ Fırka Ortadoğu Politikaları Başkanı Esen Ensarioğlu, İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale ve İYİ Tümen Şanlıurfa İl Başkanı Mehmet Fedai Çakmaklı zevcelik etti.

“TECRÜBE ÜSTÜNE HERKESLE AŞIK ATABİLİRİM AMA GENEL BAŞKANLIKTA YENİYİM”

Akşener şöyle konuştu:

“Eksiksiz iki buçuk yıldır dükkan dükkan geziyorum. Bunun üstelik tıpkı mesajı var, evvel benimle numara geçildi amma şimdi sistem tekrarlıyor. Sürdürülebilir bire bir aksiyon yaptığınız devir banko oraya özen çekersiniz. Neyi gördüm? Bu gezilerin sebebini söyleyeyim. Demin ego kullanılmamış aynı umumi başkanım. Çok detaylı süredir tıpkısı siyasetçiyim; deneyim üstüne zaten herkesle aşırtı atabilirim ama umumi başkanlıkta yeniyim…

“ESNAF HEM EKONOMİNİN BEL KEMİĞİ HEM DE MÜŞTERİ VELİNİMET OLDUĞU İÇİN SİYASETÇİ İÇİN BİR BEYYINE”

Tığ çıkalım. Hangi yapalım? Ayrımsız şeyi hatırlatmak amacıyla esnaf gezelim. O hatırlattığımız husus nedir? Esnafın müşterisi velinimetidir. Hiçbir esnafın müşterisini kovaladığını, ‘defol git ulan’ dediğini duymamışsınızdır. Yanındaki dükkan sahibi ile de dövüştüğünüzü görmemişsinizdir. Benzeri işi eden iki dükkan sahibi henüz mebzul hizmet ederek rakiplik ederler. Esnafın tıpkı özelliği henüz var: Besicisinin ürettiğini de benzin üreticisinin ürettiğini üstelik çiftçinin ürettiğini de sanayicinin ürettiğini üstelik satan esnaf. Yani hem ekonominin oma hem dahi almaç velinimet olduğu üzere siyasetçi amacıyla aynı delil. Bugünkü siyasetçinin unuttuğu ‘o seçmen velinimettir’ anlayışını, buna olan inanışı yeniden uyarmak amacıyla esnaf seçtik. Yani, bire bir taş ile üç kuş…

“ILK DÜMEN GEÇİLDİ AMA BUGÜN ESNAF GEZMEK AYRICALIK AYLA GELDİ BU ÜLKEDE”

Önce kolpo geçildi amma zaman esnaf müracaat etmek ayrıcalık arkaç geldi bu ülkede. Sonradan benzeri şey henüz yaptık, ikinci tuğra çıkarken bizim seçkin şehrin bizi kabul eden yetinme önderi, gelişim insanı, ekincilik sektöründe gelişim gören tarım odası, uran odası, ticaret odası, borsa, o şehirde hangi varsa… Bizim ekonomistlerimizin vadi aldığı toplantılar yaptık. Gündüz gezdim, onları dinledim; o itaat etmek ile kalmadık orada dile gelen seçme şeyi kamuoyuna servet ettik. ‘Milletin kürsüsü’ diyerek benzeri bahis ortaya koyduk, sosyal grupların, topluluk kesitlerinin ihtiyaçlarını, problemlerini onların ağzından, onların temsilcilerinin ağzından dile getirdik.

“AĞZIMDAN ‘DEAŞ’ DİYE ÇIKARMIŞIM, AZ DAHA MAHKEMELİK OLDUK”

Urfa’ya geldim, DEDAŞ’ın yaptığı zulmü öğrendik.  Haddinden Fazla nazik aynı etkisi oluyor insanın üzerinde bir numara ağızdan dinlediğiniz zaman. Şanlıurfalı aynı arkadaşımız geldi, bunu anlattı kürsüde ve kamuoyuna mal oldu. Ben birlikte o arada ağzımdan ‘DEAŞ’ diye niteleyerek çıkarmışım, neredeyse mahkemelik olduk. Elektrik tevzi şirketi ısı yayımı şirketleri diye niteleyerek aynı kavramın varlığını sizden öğrendik ve halkoyu sizden öğrendi. Sunu azından nüfuz bu konuda izahta gezmek zorunda kaldı.

“BU BÜYÜKLÜK APIŞIK, BU MİLLET APIŞIK; BU MİLLET HAYAT İSTİYOR. BU MİLLET ARTIK BERABERINDE YÜRÜMEK İSTİYOR”

Bakım üzerinden rekabetin ne manaya geldiğini ikna etmek istiyorum, kamuoyuna servet etmenin hangi manaya geldiğini beyan etmek istiyorum. Bu bir izahattı, ego bu ülkeden aldım. Bu mutluluk şaşkin, bu kavim yorgun; bu millet geçim istiyor. Bu millet bundan sonra beraberinde yürümek istiyor. Bu ulus, bu insanlar kudretli kadrolar eliyle yönetilmek istiyor. Bu insanlar yandaş kayırmanın bitmesini istiyor. Bu insanlar, arkasında 92 benek alıp atanamamış çocuğunun adına 58 puanla atanmış gençlerin varlığını hissetmek istemiyor. ‘Ev genci’ denilen tıpkı kavram var büyükşehirlerde. Onların olmasını istemiyor. Haksızlıkların, hukuksuzlukların giderilmesini, adaletin bünye edilmesini istiyor… Cümle, masanın altında birbirinin ayağına çifte attığı ve bu tekmeler sonucunda oluşan acıların ortadan kalkmasını istiyor. Bunun anlamı makulde buluşmaktır.

“TÜRKİYE’NİN İLK VE SUNMA CANLI KADIN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MAKAMINDA ÜSTLENME ETMİŞ”

Ben bu ülkeden almış bir herif kendisine yani heybet okullarında okumuş, sizlerin vergileri ile kültürlü, sonrasında üniversitede hoca olmuş, üniversitede sizin çocuklarınızı okutmuş sonradan tıpkısı açar kullanılmış; politikaya karışma olmuş, orada de sizlerin oyları ile mebus güzel henüz sonradan o Türkiye’nin önceki ve sunma tendürüst avrat İçişleri Bakanlığı makamında üstlenme etmiş, oraya atanmış… Nedeniyle vergilerinizle başlayan kıraat sürecinin sonunda gelinen noktada benzeri siyasi partinin umumi başkanı namına hitap edebilen benzeri kavrayışsız kızı…

“BUNLARI KAZANMAK BU ÜLKEYE, BU MİLLETE BENİM BORCUMDUR”

Zaman eğer, o dolaşma İzmit’in aynı köyünde doğan Meral’in elde ettiği şanslara zaman benim doğduğum şehrin köylerindeki kız çocukları erbap değilse, Şanlıurfa’nın köylerindeki kız çocukları eş değilse; parası olanın okutulduğu, parası olmayanın çocukların okutulmadığı tıpkı Türkiye varsa, ekol puanı adı altında benzeri puanla ululuk okullarında sıraya giren çocukların puanları ile hususi okullardan mevrut çocukların puanlarıyla, yapılan imtihanlar neticesinde köy çocuklarının imtihan kazanmasının olmadığı benzeri Türkiye zaman varsa bunları değişmek, bunları yöneltmek bu ülkeye, bu millete onlardan almış benzeri kayırıcı kendisine benim borcumdur…

“SİZDEN İSTİRHAMIMDIR, ARZUMDUR: AKILLICA BİR TERAZİDE SEÇME BİRİMİZİ BİR TARTIN”

Tabiatıyla oylarınıza talibiz ama zaman onu yazmak üzere gelmedik. Şöyle benzeri şey; tek dükkanın süresince aynı siyasal partiyi yermedim, bizim partimizi övmedim, yaymaca yapmadım. O nedenle buradayım. Seçim zamanı arkadaşlarımız hepinizi kandırma etmeye gelecekler, bilcümle siyasi partilerden bahsediyorum. İkna edebilen oylarınızı matlup amma benim sizden istirhamımdır, arzumdur; doğru tıpkısı terazide herhangi bir birimizi bir tartın. Şu andan itibaren siz konuşacaksınız tığ dinleyeceğiz, siz söyleyeceksiniz tığ sıcaklıkölçer alacağız, siz soracaksınız tığ cevaplandıracağız…”