Kars’ın Sarıkamış ilçesinde 1961’de benzeri trafik kazasında şehit olan iki askerin çocukları, 60 sene sonra geçen yıl birbirlerini buldu, babalarını özlemle özge etti.

Ankara’birlikte cıvıl cıvıl Mehmet Erdoğmuş’un (68), 6 yaşındayken askere revan babası İsmet Erdoğmuş, 1961 yılında Sarıkamış’ta meydana mevrut gidiş geliş kazasında martir oldu.

Erdoğmuş, 3 kardeşi ve annesiyle alay malay hayata tutundu.

Bolu 2. Komando Liva Komutanlığında askerlik yaparken katıldığı Kıbrıs Barış Harekatı’nda sağ bacağı ve sol göğsünden yaralanarak gazi olan Erdoğmuş, martir babasının kabrinin Sarıkamış’taki tıpkısı şehitlikte olduğunu öğrenerek 1984’te ailesiyle alay malay ziyarete gitti.

Babasıyla alay malay şehit olan ayrıksı 3 askerin ailelerini birlikte düşkünlük edip araştırmaya başlayan Erdoğmuş, geçen yıl martir Hüseyin Kötü’ın Bolu’daki oğlu Turhan Kötü (62) ile bağlanak kurdu.

Bir araya gelip kaynaşan Erdoğmuş ile Esrar, 60 yılın arkası sıra sıkça buluşup yaşadıkları acıyı paylaşıyor, martir babalarını özlemle anıyor.

“Benimle ayrımsız acıyı faal kişileri buldum”

Kıbrıs gazisi Mehmet Erdoğmuş, AA muhabirine, elan 6 yaşındayken vatan uğruna martir verdiği babasının özlemini kalbinden hiç çıkaramadığını söyledi.

Araştırmaları sonucu geçen sene babasının kabrinin yanı sıra kâin martir Hüseyin Tütün’ın Bolu’daki ailesine ulaştığını nâkil Erdoğmuş, geçmiş inanamadıklarını, fotoğrafları gönderdiğini anlattı.

Erdoğmuş, serencam nefesini babasıyla gelişigüzel veren Yaman’ın ailesiyle bir araya gelmenin hissini anlatmakta müşkülat çektiğini rapor ederek, şunları söyledi:

“Haddinden Fazla mutluyum. Biz senelerce babasız kaldık, yetim büyüdük. Doyasıya ‘ağababa’ diyemedik. ‘Baba’ kelimesini bilmiyoruz. Annem 52 yaşında döş kanserinden öldü. Ana baba bulunmayan. Yıllar bilahare 2 cömert buldum, bir bile anne sahibi oldum. Şehit çocukları yıllar bilahare acılarını paylaşabilecek birilerini arıyor. Ben öyle aradım kim benimle tıpkı acıyı zihayat kişileri buldum.”

Aileyle vesile buldukça görüştüklerini dile getiren Erdoğmuş, “Birbirimizi hiç salıverme niyetimiz yok. Biz ‘cet’ diyemedik amma aynı cömert, benzeri asıl sahibi olduk. Benim özlük annem üstelik yok. Imdi ortak annemiz var çünkü annemin çektiği acıların aynısını o de çekti. Biliyorum onun neler çektiğini. İnşallah birlikte Sakine annemi Hüseyin amcamızın mezarına götüreceğiz.” dedi.

“Genişlik andıran zamanda babamın mezarına gitmeyi düşünüyoruz”

Bolu’de cıvıl cıvıl Turhan Kötü ise babası şehit olduğunda daha 2 yaşında, kardeşinin dahi 40 günce olduğunu anımsattı.

Baba özlemini bilcümle yaşadığını dile getiren Esrar, “Üzerimizde ata özlemi devam etti geldi. Tıpkısı müddet sonra araştırmaya çalıştık amma Mehmet ağabeyden Allah razı olsun, o bizden önceki başarmış.” diyerek konuştu.

Kötü, “Bize evvel haber verdiğinde çokça şaşırdık. O zaman çok balaban sevinme ve çalkantı içindeydik, anlatılabilecek gibi benzeri şey değil. Şehitliğe gitme imkanım olmadı. Tanrı şans ederse bildirme yakın zamanda gitmeyi düşünüyoruz. İnşallah bize babamızın mezarı başında benzeri Fatiha görmek şans olacak.” ifadelerini kullandı.

“Sağlığında kavuşamadık, mezarında kavuşalım dahi ayrımsız göreyim”

Martir eşi Sakine Esrar (78) ise geçen yıl eşinin mezarının bulunduğunu öğrendiklerini, ilk ilkin inanamadığını dile getirdi.

Eşinin mezarına gitmeyi çokça istediğini ifade fail Yaman, “Tıpkısı gidemedim amma hangi ant gideceğim? Ego üstelik yaşlandım. ‘Sağlığında kavuşamadık, mezarında kavuşalım dahi ayrımsız göreyim.’ diyorum. Kavuşamadık işte, bu zahmet böyleymiş. İki oğlunu görmedi; biri 2 yaşındaydı, ötekisi 40 günlüktü. Babayı bilen yok ki.” diye niteleyerek konuştu.