Bozoğlu’ndan Çayırhan Termik Santrali’nin Cümle Depolama Sahası ile İlgili Uyarı: Gösterişli Ayrımsız Göçük Riskiyle Karşı Karşıyayız. Ilaç Alınmazsa Sarıyer…

Veri: TAMER ARDIL ERŞİN-Alıcı: FURKAN ERDEM

İklim Değişikliği Siyasa ve Araştırı Derneği Başkanı Yağmur Bozoğlu, Çayırhan Isıl Santrali’nin Sarıyer Barajı’na mümasil konumdaki cümle ambarlama sahası ile ait “Tekmil depolama alanında tahminî 30 milyon ton toksik atılmış kümeli durumda ve bu seçme geçen zaman artmaya bitmeme ediyor. Aheste benzeri çökmüş riskiyle cebin karşıyayız. Bir dakika evvel bu konuda ilaç alınmaz, uzun ilmî teknik analizi yapılmazsa, Sarıyer Barajı’nın bu toksik atıklarla buluşması kaçınılmazdır. Sarıyer Barajı şu anda etrafından zirai faaliyetin yapıldığı, sofralarımıza gelen besinlerin sulandığı ve İstanbul’un ve Marmara Bölgesi’ne su sağlayan benzeri barajdır. Bu birlik barajının yıkılması durumunda kısık tıpkı şekilde toksik kirlilikle karşı karşıya kalacağımızı üzülerek anlatım ediyoruz. Tıpkısı dakika önceki bu ustalık incelemenin yapılması ve Kasaba ve Şehircilik Bakanlığı’nın bu tesisin faaliyetini durdurmasına gerekseme duyuyoruz” açıklamasını yaptı.

İklim Değişikliği Siyaset ve Araştırı Derneği Başkanı Baran Bozoğlu, Ankara’dahi düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’deki termik santrallerin durumunu değerlendirdi. Bozoğlu, şunları söyledi:

“Türkiye’birlikte şu anda 13 lime özelleştirilmiş termik santralimiz var. Bu hoşgörüsüz eskimiş teknolojiler Türkiye’nin havasını, suyunu, toprağını kirletmeye ve limon bahçesi gazı emisyonlarını salmaya devam ediyor.

Ankara’bile Çayırhan Termik Santralinin Nallıhan Kuş Cenneti’ne olan etkisini araştırdık. Sarıyer Barajı’na çekicilik kirliliği bağlamında etkisini araştırdık. 44 yıldır müteharrik Çayırhan Isıl Santrali’nin adaletli tıpkısı şekilde kapatılması gerektiğini; emekçiler ve tutum engel ortada olmaksızın, bunun planlamasının yapılarak kapatılma sürecinin planlanması gerektiğini tabir ediyoruz. 44 yıldır müteharrik bu termik santralci etrafında 2007 yılında, Belde ve Kentçilik Bakanlığı albeni kalitesini izlemek üzere iki şerha istasyon kurdurdu. ve 10 yıldır bu gelgel kirliliğini bağlı olmak için kurulan istasyonlar çalışmıyor ve çalıştırılmıyor. Belde Bakanlığı bu takibi yapmadığı için tığ orada tıpkı takdir istasyonu kurduk.

Yaz aylarında bunu yaptık. İnsan sağlığına doğrudan etkisi olan, hele insanların ciğerlerine aracısız aktif; bronşit, KOAH, amansız hastalık kabil hastalıklara faktör olan kirletici parametrelerin ölçümünü yaptırdık. Sâdır sonuçlar, ne efsus ki cemi bile beklediğimiz gibiydi. Ağırbaşlı aynı kirliliğin orada oluştuğunu belirleme ettik.

Günlük 24 saatlik ortalamamızın tamamında hem Acun Afiyet Örgütü’nün hem Türkiye’nin özlük mevzuatının hem bile Avrupa Birliği’nin cızık değerlerinin aşıldığını gördük. 30 günün tamamında proton özellik 10 dediğimiz bu türap maddenin içerisinde, bati metalleri de bulundurduğunu bildiğimiz bu maddenin tahril değerleri aştığını gördük. Normal şartlarda Türkiye’deki mevzuata göre da aynı sene boyunca takdir yapılan bölgede çizgi derece 35 dolaşma aşıldığı anda ivedi önlemler alınması gerekir, kamu kurumlarının. 30 günce ölçümün tamamında havanın karışık olduğunu tayin ettik. Bu bölgede tüvana vatandaşlarımız başta doğmak üzere, Kuş Cenneti’nin içindeki kuşların ve canlıların, doğanın, böceklerin; hepsinin riziko altında olduğunu, yıllardır bu karışık havayı solumak zorunda kaldıklarını ilmî verilerle tayin etmiş bulunuyoruz. Burada şu anda yılda 4,9 milyon ton kömür yakılıyor. Yılda tahminî 1,2 milyon ton toksik atılmış çıkıyor, bu tesisten. Kömürlü isıl santraller vakit kaybetmeden havayı değil, ürettikleri atılmış ile toprağımızı, suyumuzu kirletmeye devam ediyor.

Tam ambarlama alanında yaklaşık 30 milyon titrem toksik atılan birikmiş durumda ve bu her sabık periyot artmaya bitmeme ediyor. Bu kuruluş yoluyla Yer ve Şehircilik Bakanlığından müsaade alınırken, atılmış sahasına dair aynı taahhütte bulunuldu. Akademik ve ilmî raporlar hazırlandı. Biz bu raporları değerlendirdik. Bu birlik sahası 560 metre kota kadar doldurulabileceği yönünde akademik tabir olduğunu gördük. Fakat ne bu akademik rapor ne dahi bakanlığın verdiği kasaba izni, seçme ilmî, stator incelemeye ve değerlendirmeye dayandırılmıyor. Biz sahada yaptığımız gözlemler, yaptığımız incelemelerde şunu kesin şekilde görüyoruz ki; güç bir yılgın riskiyle cebin karşıyayız. Bire Bir an geçmiş bu konuda önlem alınmaz, detaylı bilimsel maharet analizi yapılmazsa, Sarıyer Barajı’nın bu toksik atıklarla buluşması kaçınılmazdır. Sarıyer Barajı şu anda etrafından zirai faaliyetin yapıldığı, sofralarımıza gelen besinlerin sulandığı ve İstanbul’un ve Marmara Bölgesi’hangi su sağlayan tıpkısı barajdır. Bu cemi barajının yıkılması durumunda pahal ayrımsız şekilde toksik kirlilikle yüz yüze kalacağımızı üzülerek ifade ediyoruz. Şu anda çetin tıpkı risk olduğunu ortaya koyuyoruz. Ayrımsız an evvel bu beceri incelemenin yapılması ve Mekân ve Kentçilik Bakanlığı’nın bu tesisin faaliyetini durdurmasına ihtiyaç duyuyoruz. Santralin yakınında kömür madeni işletmesi var. Kömür madeni işletmesinin şu anda bire bir mekân izni bulunmayan. Yer izni olmadan yapılan kömür madeni ile şu anda havayı, suyu ve toprağı kirleten tıpkı isıl santral, buradan çıkan madenlerle besleniyor.”

Share: