Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen ve “asrın felaketi” adına nitelendirilen depremde depresyon altında küsurat 29 yaşındaki Ahmet Arslan, konusunda sakıt koyu dondurucunun oluşturduğu hayat alanı yardımıyla hayatta kaldı.
Depresyon altından 12 saat sonra çıkarılan Aslan’ın tedavisi, Şanlıurfa’daki Harran Üniversitesi Hastanesi’nde devam ediyor.
Adıyaman’da yıkılan 7 eğik apartmanın en son katında faal ve enkazdan yakınları yoluyla kurtarılan Ahmet Arslan, AA muhabirine, zelzele gecesi geç saatte uyuduğunu ve sarsıntıyla uyandığını belirtti.
Uyanınca birlikte yaşadığı anne ve babasının odasına gittiğini, yaşadığı içtinap etmek, ürkü ve dulda iç güdüsüyle onlara sarıldığını anlatan Aslan, depremin anlayış etmedikleri ölçüde üzücü ve etraflı sürdüğünü söyledi.
Aslan, depremin şiddetinin arttığını duvardaki ve dolapların üzerindeki eşyaların düşmeye başladığını aktararak, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ondan sonra yapı çökmeye başladı doğrusu. Ne olduğuna tek şekilde anlam veremeden ben ve babam annemi dulda alırken akak odasında tıpkısı dipfriz vardı, hepimizin üzerine düştü. Şiddetin etkisiyle aşağı akıllıcasına çöken ayrımsız binada üzerinize gelmesi baktığınızda olabilir değil, sağa sola etrafa devrilir. Bu aracısız üzerimize akıl evvel anda ailemi orada zaten kaybettim, benim bacağım o dolabın arasında kaldı sonra tavan çöktü dolabın konusunda. Ondan sonra onların ebedî uyku ettiklerini ayırt ettim. Müzaheret çağırmaya çalıştım, üzerime düşen dolabın kapağına vura vura curcunalı çıkarmaya çalıştım.”
“Çökme altında çok edisyon saatler geçirdim”
Ahmet Arslan, çökme altında çokça tahakküm saatler geçirdiğini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“en son annemden duyduğum tek bilcümle ‘Bu yer sarsıntısı neden bitmiyor?’ oldu. O öyle deyince ego elan nekes sarıldım ona. Ondan bilahare yapı çökmeye başlayınca tek şekilde ikisi da tıpkı daha konuşmadı. donduraç üstlerine akıl orada vefat ettiler. Aynı nevi benim hayatta kalmamı sağlayan ayağımın konusunda sakıt donduraç bana dirim alanı bıraktı, bire bir zamanda ikisinin (anne ve babası) ölümüne bozukluk oldu. Belki dipfriz olmasa ego dahi şu an yoktum.”
Aslan, sesini açıklamak amacıyla eline aldığı taş ile dolabın kapağına sertçe vurduğunu anlatarak vatandaşların yardımıyla enkazdan kurtarıldığını kaydetti.
Adıyaman ve Kahta Azamet Hastanelerinde yapılan müdahalelerinin peşi sıra Şanlıurfa’ya atıf edilen Arslan’ın ayağındaki ve içki dolaşımındaki sıkıntısı dolayısıyla tedavisi Harran Üniversitesi Hastanesi’nde bitmeme ediyor.
