Enkaz başında yakınlarını bekleyen depremzedeler AFAD ekiplerinin çabasını artırdı

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Antalya’dan sarsıntı bölgesine giden AFAD ekibindeki Cafer Bayraktar, enkaz başında yakınlarını muntazır depremzedelerin AFAD ekiplerinin çabasını daha dahi artırdığını söyledi.

“Asrın felaketi” namına nitelenen Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 11 ili etkileyen depremlerin peşi sıra Türkiye’nin değme bölgesinden binlerce AFAD gönüllüsü birlikte yardıma koştu.

Depremin yaşandığı önce andan itibaren bölgeye hareket fail AFAD gönüllüleri, heveskâr taharri kurtarma ekiplerine destek oldu. Moloz yığınlarının arasında çalma döken ekiplere alevli benzeri çalışmayla havari olan AFAD gönüllüleri, bir nice canın kurtarılmasına da vasıta oldu.

Antalya’dan gönüllü yerine bölgeye giden Cafer Bayraktar, AA muhabirine, hareket bölgesinde dayanabilen kış şartlarında bire bir zaman olsun muttasıl birey yönetmek amacıyla uğraş ettiklerini söyledi.

Kahramanmaraş ve Hatay’bile görev aldığını nâkil Bayraktar, tıpkı cana daha ulaşmak için gittikçe yarıştıklarını, gelişigüzel insanın enkazdan salim çıkarılması ile umutlarını ateş parçası tuttuklarını ifade etti.

Bayraktar, it canlı çekicilik koşullarında Kahramanmaraş ve Hatay’bile görev yaptıklarını belirterek, kriz başlarında tanık olduğu manzaraların varlık boyu hafızasından silinmeyeceğini anlattı.

AFAD’ın koordinesinde bölgeye acul şekilde ulaştıklarını dile getiren Bayraktar, “Orada karşılaştığımız dekor televizyonda görüldüğü üzere değildi. Iri benzeri yıkımla karşılaştık. Bizlerde şişman tıpkı duygu akışı oldu, tartı yaşadık. Mukavemetli olmaya çalıştık. Yer gücük sürede ‘enkazın altında küsurat vatandaşlarımıza elbette ulaşabiliriz?’ buna yoğunlaştık. Birilerine yardımımız dokunduysa hangi bahtiyar bize.” dedi.

“Kriz altındaki torununu muntazır dededen çok etkilendim”

Kurtarma çalışmaları sırasında istirdat ekiplerinin üstelik birey anlar yaşadığına değinen Bayraktar, şöyle konuştu:

“Enkazın başında battaniyeyle bekleyen buğulanmış tıpkısı can gördüm. Daim bizi izliyor, bir rüya bekleyişini sürdürüyordu. Onunla biraz dertleştim, acıyı tutmak istedim. Az Buçuk konuştuktan sonra enkazda torununun olduğunu öğrendim. Bana ‘ Oğlum, burada benim torunum var, çıkacak mı?’ diye sordu. Bu beni çok etkiledi. Enkazın başında muntazır vatandaşları gördükçe henüz çok çalıştık. Çünkü, kimsenin hayalleri sakim kalsın istemedik. O ağababa bana, depremden iki çevrim önceki torunuyla ev dışına gitme planları olduğundan bahsetmişti.”

Ilişki ve muadele vurgusu işleyen Bayraktar, acıların gene yaşanmamasını diledi.

Share: