Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ümranlı ülkelerinin birlikte artık değişik ülkeler kadar tıpkısı sav olduğunda sorunun çözümünü Türkiye’den ve Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan’dan beklediğini söyledi.

Mevlüt Çavuşoğlu, “2023’e Akıllıca Şehir Buluşmaları” programı kapsamında geldiği Denizli’dahi partisinin yer başkanlığında matbuat toplantısı düzenledi.

Türkiye’nin akıbet 21 yılda kalkınma atılımlarıyla toptan aynı sav ortaya koyduğunu ve herhangi bir alanda uluslararası toplumun vitrininde klan gösterdiğini anlatan Çavuşoğlu, bu başarının arkasında cesamet-millet birlikteliği, milletinden güç alan bire bir dış yöntem anlayışı olduğunu dile getirdi.

Turizm, ekincilik, endüstri, askeri, siyasal ve diplomatlık alanlarındaki uyumun ekonomiye zait yerine yansıdığını kaydeden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“2022’nin önce çeyreğinde yüzdelik 7,5, ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdük. Yine OECD 2022 büyümemize ilişkin tahminini yüzde 3,7’den yüzdelik 5,4’e çıkardı. Bu nema oranının haddinden fazla henüz erdemli olacağını üstelik kişi rakamlarımızda görüyoruz. Bittabi OECD üzere uluslararası kuruluşların temkinli rakamları açıkladığı da aşikardır. 2003-2020 arasında yıllık sayı farkı nema oranımız yüzdelik 5,5 olmuştur. Türkiye hesaplı modeli envestisman, istihsal, istihdam, dış satım odaklı büyüme stratejisidir. İhracat büyümemizin genişlik yetişkin itici güçlerinden bir tanesidir. İhracatın büyümeye katkısı bir numara çeyrekte 3,5 fakül, ikinci çeyrekte 2,7 benek olmuştur. Son aynı yılda temas kamer ihracatta rekorlar kırıyoruz. 1974’te yıllık 1,5 milyar dolar ihracatımız vardı. 1990’üstelik maaş 1,5 milyar dolar ihracatımız oldu. Zaman kimi vakit günde 1,5 milyar dolarlık dış satım yapıyoruz. 2021’bile 225 milyar dolar yani eski seneye göre kestirmece yüzdelik 33 artma oldu. Akıbet on iki ayda 250,8 milyar dolarlık dış satım gerçekleştirdik. Bu yılın ilk sekiz ayında 165,7 milyar dolarlık ihracatımız oldu. Yani 2022 yılında 250 bilyon doların altına inşallah düşmeyeceğiz.”

Türkiye hesaplı modelinin benzeri sair amacının birlikte istihdamla birlikte adam olmak olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, seçkin kamer azar azar üstelik olsa avarelik oranının düştüğünü söyledi.

Bakan Çavuşoğlu, salgın ve uğraş koşullarında küresel benzeri sevgili olan enflasyonla üstelik mücadelenin sürdüğünü aktararak, “Zaman enflasyon dünyada ayrımsız gerçektir. Bu bizdeki faziletkâr şişkinlik oranı üzere bir kulp değildir. Biz doğruya doğru diyoruz. Pahalılık yüksekse, sahn pahalılığı varsa bunu de açık yüreklilikle söylüyoruz. Sunu özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız söylüyor. Bittabi bununla ilgili hazırlık ahzetmek, aynı taraftan vatandaşlarımızı para şişkinliği karşısında ezdirmemek, orta ve detaylı vadeli programlarla birlikte enflasyonu azaltmak birlikte bizim sorumluluğumuzdadır. En ümranlı ülkelerde birlikte 40 yılın genişlik efdal enflasyonunu yaşarken bizi dahi etkileyen bu enflasyonu hafifletmek ve ekonomimizi abartmak üzere tedbirlerimizi alıyoruz.” diye konuştu.

-“Sevgili varsa Türkiye çözer”

Seçkin coğrafyadan milyonlarca insanın yüzünü Türkiye’ye döndüğünü belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“Vaktiyle mazlumlar yüzünü Türkiye’ye dönerdi. Demin dünyanın yeryüzü gelişmiş ülkeleri bile yüzünü Türkiye’ye dönüyor. Benzeri sorun varsa – bölgemizde çokça ülkü var, çatışmaların yüzdelik 60’ı bizim coğrafyamızda – daha çok hep ‘Türkiye çözer, Recep Tayyip Erdoğan çözer’ diyor. Bütün dünyayı etkileyen tahıl krizinde yeniden Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir antant imzalanmasını sağladık ve dünyayı ayrımsız azık krizinden kurtardık. Zımnında varlıklı-geda ayırt etmeksizin parçalanmamış dünya ülkelerinin yüzü gözü Türkiye’dahi. Bugün gine erke krizinde özellikle Şarki Avrupa ülkeleri, Balkan ülkeleri oluşmak için gerek zindelik ihtiyacını karşılamada gerekse Azerbaycan’de üretilen gazın bu piyasalara, bu ülkelere ulaştırılmasında birlikte herkesin gözü kulağı Türkiye’birlikte. Yani sorumluluğumuz balaban.

Türkiye’den beklentiler yüksek. Bölgesel ve küresel gelişmelerin bizi yaralamasına izin edemeyiz. Aktif ve hareketli girmek zorundayız. Çiftçimizin cebin teri, işçimizin gayreti, gençlerimizin hayali insanlarımızın geleceği, mazlumların umudu bizlere yaşama. Türkiye’nin kısır çekişmelerle kaybedecek tek bir dakikası birlikte namevcut. İçeride hangi büyüklüğünde güçlüysek dışarıda bile o kadar enerjik oluyoruz. Biz bugün dış politikamızı dünyanın gelişigüzel durumunda hayata geçirirken Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bayrağımızı dünyanın gelişigüzel yerinde dalgalandırırken ülkemizin gücüne güveniyoruz. Ülkemizin gücüne istinaden hamlelerde bulunuyoruz. Iş nüfuz olma meselesi değil. Bizim iddiamız balaban ve diri Türkiye iddiasıdır.”

(Sürecek)