Kütahyalı 38 yıllık memurun kitapları evine sığmıyor

Kütahya’dahi yaşayan 38 almanak büyüklük memuru Nurullah Özdemir, çobanlık yaparken kazandığı kıraat alışkanlığı yardımıyla biriktirdiği binlerce kitapla evini adeta kütüphaneye çevirdi.

Simav ilçesinde dünyaya mevrut, önceki ve ortaokulu Manisa’nın Salihli ilçesinde tümleç 61 yaşındaki Özdemir, Kayseri’de maharet lise eğitiminin peşi sıra Rum Üniversitesi Kütahya İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden 1995’te mezun oldu.

Kütahya İl Keyif Müdürlüğünde memuriyetini sürdüren evli ve 3 yavru babası Özdemir, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde faziletli lisans yaptı.

Ortaokul döneminde çobanlık üstelik özne, maaşının aynı bölümünü kitap satın almaya harcayan Özdemir, bunlardan bazılarını kütüphanelere bağışladı.

Sebep Beyazıt Mahallesi’ndeki evini adeta kütüphaneye muhavvil Özdemir, kestirmece 5 bin kitabı çekmece ve ayakyolu duvarlarına yaptığı raflarda koruma görevlisi ediyor.

Nurullah Özdemir, AA muhabirine, tezkere okumanın kendisi için aynı hayat tarzı haline geldiğini söyledi.

Çobanlık yaparken başladığı okuma alışkanlığını sürdürdüğünü belirten Özdemir, şöyle devam etti:

“15 yaşında ortaokul dönemlerimde betik okumaya başladım. Köyümüzde koyun ve keçilerden oluşan sürümüz vardı. Onları otlatırken yanımda bütün pusula götürürdüm. O dönemde Kemalettin Tuğcu kitapları haddinden fazla meşhurdu. ‘Öksüz Oğlan’, ‘Öksüz Murat’, ‘Aradaki Çıpa Kapı’ kabil kitaplar kıraat alışkanlığı kazanmamda çok çalışkan oldu. Daha bilahare Kayseri’de ustalık liseyi olarak kazandım. Oraya gittiğimde tezkere kıraat alışkanlığını elan da artırdım. Darülfünun yıllarımda birlikte kitap okuma alışkanlığını sürdürdüm.”

“Kitapların beyninde olmayı seviyorum”

Kendini “bereketli bire bir tezkere okuyucusu” kendisine tanımlayan Özdemir, kitapların ortada ant geçirmekten büyük sağlık aldığını dile getirdi.

Maaşının benzeri bölümünü kitaplar için harcadığını anlatan Özdemir, “Bazen sıkıntılar çektik ama kitap almayı ve okumayı bırakmadım. Yaklaşık 5 bin pusula biriktirdim ve tamamına yakınını okudum. Kitaplarımı imdi eve sığdıramıyorum. Habbe koridorunda, odalarında binlerce kitabım var. Raflar almadığı üzere kitapları iki kat yerleştiriyorum. Kitaplarımı konumlamak amacıyla kayran sıkıntım var. Bir Nice kütüphaneye mektup bağışladım. Idrak Etmek talip birçok kişiye kitaplarımdan verdim.” diye niteleyerek konuştu.

Özdemir, kitaplarını satmayı düşünmediğini, çocuklarına bırakıt olarak binlerce kitaptan oluşan pir benzeri kitabevi bırakmayı düşündüğünü belirtti.

Evinde kitaplarla çöz içe olmaktan iri nağme duyduğunu vurgulayan Özdemir, şunları kaydetti:

“Kitapların arasında olmayı seviyorum. Kitaplar benim kabil insanlar için bir bahtiyarlık kaynağı. Okumasam de aynı kitabı karıştırarak resimlerine yaklaşmak, resmin altındaki yazıları fehmetmek dahi çok adamakıllı aynı madde. Gâh kitaplara bakılır, bazen kitaplar birkaç öğün okunur. Bazılarına birlikte ihtiyaç simultane bakılır. Gençlere mektup okumalarını alelhusus referans ediyorum. Kitap okuduklarında hayatlarının değişeceğini görecekler.”

Özdemir, antrparantez “Bayrı Site Kütahya” ve “Minareyi Kaybetmemek” isimli iki mektup yazdığını sözlerine ekledi.

Share: