30 yıl geçmiş PKK’lı teröristler kaçırmıştı… Kardeşleri gereksiz mezarı ile teselli buluyor

30 yıl ilk PKK’lı teröristler kaçırmıştı… Kardeşleri boş mezarı ile teselli buluyor

TRABZON – Erzincan’da askeriye yaparken 30 yıl önce diş çektirmek üzere gittiği hastaneden dönerken PKK’lı teröristler tarafından kaçırılan ve benzeri elan malumat alınmayan Şehabettin Bektaş’ın yakınları yaptırdıkları gereksiz mezarı ile teselli buluyor.

Trabzon’un Tonya ilçesi İskenderli nüfusuna kayıtlı Şehabettin Bektaş, 7 Ilkgüz 1992 yılında askerlik görevini yaptığı Erzincan’ın Tercan ilçesinde rahatsızlığı sebebiyle gittiği hastaneden dönerken Erzincan- Erzurum karayolunu kesen PKK’lı teröristlerce kaçırıldı. 23 yaşında doğum gününe 9 zaman kaldığında teröristlerce otobüsten indirildikten sonradan bir henüz olgun alınamayan Trabzonlu leşker Bektaş’ın ailesi yıllar süresince dört gözle evlatlarından gelecek aynı haberi bekledi.

Şehabettin Bektaş’ın ağabeyi Ulu Eksiksizlik Bektaş, babalarını basit yaşta kaybettiklerini, annelerinin bile döl acısı ile 90 yaşındayken 2 yıl önce hayatını kaybettiğini hatırlattı. Bektaş, konuyla ilgilendiren yaptığı açıklamada “1992 yılında Erzincan karayolunda kardeşimi kaçırdılar. O ant terör yoğundu. Dilekçe yazdık, bekledik. Mahkemeye verdik. Avukat kaçma olabileceği ihtimali amacıyla ‘5 sene bekleyeceksiniz’ dedi. 5 sene bilahare duruşma kararıyla şehit unvanını alabildik. Bu sürede resmiyette kaybolma kendisine geçiyordu. Aradan yıllar geçti. anıtsal mezar herhangi bir ahit düşünmüştüm amma türel prosedürü bilmiyordum. Yapmaya kalktım yabansı olur diye uyardılar. Tonya İskenderli Eğitim Bilimi ve Firez Tesanüt Derneği Başkanı Mehmet Gül’ün önderliğinde mozole yazmak üzere düzentileme başlattık. Tonya Kaymakamlığına ve Trabzon Valiliğine teşekkür ediyorum. Onların desteğiyle bir anıtsal mezar yapabildik. Sunu azından kardeşimin tıpkı mezarı oldu” dedi.

“Bu benim hayalimdi”

7 Ilkgüz 1992 yılından beri kardeşinden vukuf alamadıklarını kaydeden koca Bektaş, “Hiçbir şekilde fen alamadık. Ne ölüsü var, ne dirisi. Ne olduğu hangi bittiği muhtemelen değil. Erzincan-Tezcan karayolunda 1992 yılında kaçırıldı. Doktora gidiyordu. Uyarmışlar ‘Üniformalı gitme’ diyerek. Sonrasında öldürüldüğünü duyduk amma bu dedikodu. Resmi olarak tıpkı argüman namevcut. Resmiyetti kayıp kendisine geçiyor. Teselli kalkmak üzere aynı mezar yaptım. Çanakkale ve Japonya’daki anıt mezarlardan esinlendim. Dini yönden mahzur bulanlar oldu ama bu benim hayalimdi ve gerçekleşti. Keşki aktif olsaydı ama cenazesi bile namevcut” şeklinde konuştu.

“Devletimizden Allah razı olsun”

İskenderli Muhtar Ahmet Bektaş ise “1992 yılında kaçırıldı. Kaçırıldıktan sonra 5-6 ay sonraları Erzincan’a gittik. Erzincan’da rahmetlik Vali Recep Yazıcıoğlu vardı. Onunla görüştüm. ‘Çalışmalarımız bitmeme ediyor arz gelişmemiş zamanda alabiliriz’ diye söylemişti. Ama ne yazık ki yapılan çalışmalarda olmadı. Ankara’ya gittik vükela ile görüştük. Bire Bir serencam çıkmadı. O dönemde 1998 yılına büyüklüğünde heybet Şehabettin’i bize soruyorlardı. Elhak bizim derdimiz onu bulmaktı. Dernek başkanının girişimleri ile anıt mezarı yapıldı. Devletimizden Allah razı olsun bizden ayrımsız kuruş almadılar” ifadelerini kullandı.

Share: