Kayseri ruzname haberleri | Ilmek İşleri Başkanı Erbaş, Kayseri’de diyanet görevlileri ile ayrımsız araya geldi Açıklaması

Ilmek İşleri Başkanı Prof. Dr. Mürtefi Erbaş, “Hepimiz Sefir varisiyiz. Delege varisi koyulmak üzere iri bir unvanı üzerimizde taşıyor başlamak lütufların en büyüğüdür. Şükrü gerektirir, ne kadar şükretsek azdır. Tığ insanlığın hayat ve refahı, yeryüzünün imar ve ıslahı için savaşım fail bir teşkilatın mensuplarıyız.” değerlendirmesinde bulundu.

Ilmek İşleri Başkanlığından yapılan bağlanmış açıklamaya göre, Kayseri’bile Paha Başmaklık Kurultay ve Ekin Merkezi’nde düzenlenen programda diyanet görevlileri ile tıpkısı araya mevrut Erbaş, yaptığı konuşmada, kült görevlilerinin Delege varisi olduğunu anlatım etti.

Başkanlığın bünyesinde çalışanların ortak isimlerinin sarıklı olduğunu belirten Erbaş, “Hepimiz Elçi varisiyiz. Elçi varisi kalkmak kabil şişman benzeri unvanı üzerimizde taşıyor atılmak lütufların sunma büyüğüdür. Şükrü gerektirir, ne büyüklüğünde şükretsek azdır. Tığ insanlığın sağlık ve refahı, yeryüzünün mamure ve ıslahı üzere savaş eden benzeri teşkilatın mensuplarıyız.” ifadelerini kullandı.

Ilmek’i dahi Mescid-i Nebevi’nin varisi ve şubesi kendisine gördüklerini kaydeden Erbaş, Hazreti Muhammed’in kült hizmetlerini Mescid-i Nebevi’den yönettiğini anlattı.

“Topluma fena hâlde kat sayı olmalıyız”

Takkadak imamlık noktasında değil, tıpkısı zamanda öğretmenlik noktasında bile Peygamberin varisi olduklarının altını çizen Erbaş, şöyle devam etti:

“Çünkü o hangi buyurdu, ‘Ben öğretmen olarak gönderildim.’ Sizler imamlarımız, müezzinlerimiz, vaizlerimiz, Kur’an kursu öğretmenlerimiz, hepimiz muallimiz. Cemaatimizin, cemaatin çocuklarının muallimiyiz. Müftülük, vaizlik, hangi unvanda olursak olalım. Zira hep o unvanları üzerinde haiz bire bir Peygamberimiz var. Onu eş alıyoruz. Onu ilk örnek alacak olan bizleriz. Nasıl kim o Kur’zaman-ı Kerim’da, ‘Üsvetün hasene’ namına tanıtılıyorsa tığ dahi toplumumuzun üsve-i hasenesi olmalıyız. Müftülüklerimizin tüm çalışanları, camilerimizin, Kur’dakika kurslarımızın muallimleri, imamları, müezzinleri, hepimiz hayırda yarışmamız geçişsiz. ‘İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten men fail aynı ümmet bulunsun.’ İşte o ümmet burada. O ümmetin fertleriyiz biz, direkt muhatabıyız.”

Din görevlilerinden baskı sahibi olmalarını talip Erbaş, “Külfet duygusu, idealizm duygusu olduktan sonradan başarının gelmemesi olabilir değil. Kolpo numara mahallemize, köyümüze, sokağımıza, nerede fariza yapıyorsak bu başarının yayılmaması olabilir değil. İnşallah artık çalışacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

Doğru bilgiyle milletin manevi hayatına kösemenlik etmenin önemini vurgulayan Erbaş, bu alan abes bırakıldığında, doğru bilgiden uzak hurafelerle ve şiddetli birtakım anlayışlarla toplumu meşgul edenlerin ortaya çıktığına işaret ederek, bu konuda Ilmek İşleri Başkanlığı mensuplarının haddinden fazla tetik olmasını istedi.

“Bu dallar, bu gençler, bizim gençlerimiz, bizim çocuklarımız”

Erbaş, din görevlilerine Din televizyonu ve radyolarındaki programları izlem etmeleri tavsiyesinde bulunarak, “İdeal aynı imam, mefkûre benzeri müftü, ülkü bir nasihatçi nasıl peki; değerlerimiz, önderlerimiz, bunlarla ilişkin programlarımız var. Ilmek televizyonumuz, televizyondan mavera tıpkısı okul. Çocuk programlarımız var. Kült Çocuk Youtube kanalımız var. Onları cemaatimize, insanlara tanıtalım.” şeklinde konuştu.

Gençlere müteveccih çalışmaların önemine dikkati calip Erbaş, “Gençlerle daha fazla buluşalım istiyorum. Aynı hocamız 10 gence ulaşsın dedik. Çok güzel çalışmalar var. Değil 10 canlı, 100, 200, 800 gençle ilgilenen hocalarımız var. Şimdi aha Kayseri’deyiz. Kayseri’da 5 darülfünun var. Bu ayrıntılar, bu gençler, bizim gençlerimiz, bizim çocuklarımız. Gençlik merkezlerimiz, toyluk koordinatörlerimiz, onlar sizlerle birlikte başarıya ulaşacaklar, onları yalnız bırakmayalım.” açıklamasında bulundu.

4-6 yaş Kur’an kurslarında 170 bin civarında öğrencinin olduğunu nâkil Başkan Erbaş, “İstiyorum kim değme mahallede bir 4-6 gözyaşı sınıfı olsun. İmamlarımız, müezzinlerimiz, vaizlerimiz, öğretmen hanımlara bindi olalım. 10 sene sonrasının gençleri bu kollar olacaklar. Kim istemez, Rabbini, Peygamberini, kitabını bilen, büyüğünü, küçüğünü tanıyan, vatanını, bayrağını, ezanını dost gençlere ulaşmayı ki istemez. Hepimiz isteriz değil mi? Bunun yolu aha buradan geçiyor.” ifadelerini kullandı.

Erbaş, ilmek görevlilerinden Hazreti Peygamberin, “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, sevdiriniz, tiksinti ettirmeyiniz.” metodunu unutmamalarını istedi.

“Genişlik büyük imkanımız, imanımız, samimiyetimiz ve gayretimizdir”

Hazreti Peygamberin Arafat’ta, “Size iki şeyi sevimli ettim. Onlara sarıldığınız sürece yolunuzu sapıtmazsınız. Allah’ın Kitabı ve Resulünün sünneti.” buyurduğunu anımsatan Erbaş, şunları kaydetti:

“Arafat’taki seçkin cümlesi zaman bizim hep insanlara öğretmemiz, duyurmamız gereken nasihatlerle komple. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni orada beyan etti Efendimiz aleyhisselatüvesselam. Bizim tartı alanımız sadece Türkiye değil. Yetersiz dışında Kült İşleri Başkanlığının şu dakika bakımından irtibatının olduğu 120 civarında devlet var. Türkiye Diyanet Vakfı olarak sıkı içre, ancak dışında hangi kadar çok insana ulaşabilirsek vazifemizi yapmaya himmet ederiz diyoruz yer azından. Sorumluluğumuzu hiçbir ahit aklımızdan çıkarmayalım. Bizler eğer say mefhumu gütmeden bunları yaparsak Tanrı önümüzü açacak. Bizim şükrümüz, çalışmamız olacak. daha çok gitmek, çıktı gönüle kaplamak, daha çok kalbe dercetmek.

Genişlik nazik imkanımız, imanımız, samimiyetimiz ve gayretimizdir. İhlas, huluskârlık, amor ve kasırga olmazsa olmazımız olmalı. Aşkımız, ihlasımız, samimiyetimiz ve gayretimiz her zaman zirvede olacak. Genişlik öncelikli işimiz, hele gençlerle, çocuklarla ve karı ile ilişkin çalışmalarımızı atmak olacak. Türkiye genelinde 438 noktada karı delalet bürolarımız var. Aile çalışmalarımızı hızlandırmamız lazım, buna ihtiyacımız var. Ailelerimize, kızlarımıza siz ulaşacaksınız. Onlar kursumuza gelsin dahi benzeri şeyler anlatalım diye beklemeyeceksiniz, siz gideceksiniz. Peygamber Efendimiz gitti, Ashab-ı Kiram gitti. Ihtiyarlamak namevcut. Vazgeçmek kavramını Sefir Efendimiz lügatinden çıkarmıştı, biz da çıkaracağız. Peygamber varisliği mahdut değil. Esnaf, gençler, yaşlılar, dallar, engelliler, camiye mevrut, gelmeyen hep insanlarla nebevi yöntemle diyaloğumuz olmalıdır.”

Programa, Diyanet İşleri Başkanlığı Ilmek Hizmetleri Umumi Müdürü Dr. Şaban Kondi, Terbiye Hizmetleri Umumi Müdürü Cafer Tayyar Gümüşgöz ve İl Müftüsü Yusuf Atmaca ile ilmek görevlileri katıldı.

Share: