Keyif görevlisi Adıyaman’da benzeri çocuğun enkazdan kurtarılma anını anlattı

Elazığ depreminde fariza fail ve 6 Şubat’ta meydana mevrut Kahramanmaraş merkezli 7,7 ile 7,6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenen Adıyaman’a yardıma giden keyif çalışanı Duygusal Türker, babası ve ablasını kaybeden 11 yaşındaki çocuğu enkazdan sağ çıkarmanın mutluluğunu yaşıyor.

Ardahan’da fariza eden Ulusal Medikal Istirdat Ekibi (UMKE) gönüllüsü Türker, depremlerin peşi sıra 5 yabanlık ekibiyle avlu örtbas etmek için Adıyaman’a gitti.

Kentte 7 çağ fariza işleyen Türker ve ekibi, 9 binanın enkazından 3’ü çocuk 5 kişiyi esen çıkardı.

2020’birlikte Elazığ depreminde görev yaptığı için dönemin Tokat Valisi Saz Şairi Balcı’dan teşekkürname belgesi alan Türker, hareket bölgesindeki çalışmalarının arkası sıra ekibiyle Ardahan’a döndü.

“Önceliğimiz Mehabetli’yi hayata bağlamaktı, şükür başardık”

Türker, Adıyaman’da Burak Apartmanı enkazından depremin 37. saatinde sıhhatli çıkardıkları 11 yaşındaki Şanlı ile yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

İlk görev yerlerinde benzeri çocuğu kurtarmanın sevincini yaşadıklarını, Mehabetli’nin dimdik olmasına sevinirken ayrımsız noktada babası ve kız kardeşinin son etmesinin üzüntüsünü yaşadıklarını dile getiren Türker, şöyle devam etti:

“Şanlı, ruhsal kendisine çok yıpranmıştı. Zaruri müdahaleyi orada yaptık. Ancak ablası ve babasının donmuş bedenleri vardı. Tığ o ant Ulvi’ye bunu söylemedik, söyleyemezdik. Orada itfaiye ekipleri bize apotr oldu. Ulvi’nin babasının evvel depremde, ablasının ise ikinci dahi hayatını kaybettikleri belirlendi. Yüksek’ye baba ve ablasının bol olduğunu söyledik. 11 yaşındaki Mualla orada yegâne başınaydı. Önceliğimiz Büyük’yi hayata bağlamaktı, şükür başardık. İnşallah, Mehabetli çıktı sağ selamet iyice tıpkısı maltalık yaşar.”

“Vicdanen haddinden fazla rahatız çünkü üzerimize düşeni ziyadesiyle yapmanın gayretindeydik.” diyen Türker, depremin üçüncü gününde bir tas çorba içtiğini söyledi.

Aldıkları terbiye gereği ellerinden gelenin genişlik fazlasını yapmanın uğraşında olduklarını anlatan Türker, şunları kaydetti:

“Bu ve aynı ayrıksı görevlerde de bulundum. Bu göreve üstelik tek düşünmeden atıldım. İmkanlar dahilinde halkımıza yardımcı olmak istedik. Canlıyı hayata bağlamaya çalışıyorsunuz o dakika. Yeri geldi, canlıyı idare etmek için moloz taşıdık. Yeri geldi insanların çadırını kurduk. Yapabileceğimizin arz iyisini yaptığımıza inanıyorum.”

Share: