Mekân Örgütleri TBMM’de: “Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Isıl Santrallerinin Kapatılma Kararı Tıpkısı Dakika Önceki Uygulanmalıdır”

Muğla belde örgütleri, CHP ve HDP’li milletvekilleriyle beraber Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy santrallerinin kapatılması kararının uygulanması için TBMM’de matbuat açıklaması yaptı. İklim Adaleti Komisyonu üyesi Melis Tantan, “Hükümetten talebimiz Muğla’bile makbul yankı kırıma son verilmesidir. Kömür ocaklarının genişletilmesi durdurulmalı, 1997 Görgülü İdare Mahkemesi’nin Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin kapatılması üzere verdiği karar Danıştay yoluyla üstelik onaylanmıştır. Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy ısıl santrallerinin kapatılma kararı tıpkısı dakika önceki uygulanmalıdır” dedi.

Karadam Karacahisar Doğayı Esirgeme Derneği, İklim Adaleti Koalisyonu, Muğla Çevre Platformu, Doğu Akdeniz Çevre Platformu ve Ekoloji Birliği, TBMM’de; CHP Muğla milletvekilleri Burak Erbay ve Mürsel Alba, HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ve HDP İstanbul Milletvekili Züleyhan Gülüm’le birlikte basın açıklaması yaptı. Kurumlar adına açıklamayı okuyan İklim Adaleti Komisyonu üyesi Melis Tantan, şunları söyledi:

“Bugüne kadar etmen oldukları devasa içtimai ve ekolojik yıkımlarla Muğla’daki Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy santrallerinin ve bunların eroin sahalarının kapatılması önceki sıralarda meydan almalıdır. Bu santrallere tahsis edilen beyaz zehir sahalarının yarısına yakını ormanlık alanlardır. Halen baca gazı tasfiye tesisleri, merhametsiz atık ambarlama ve tekmil sahaları zaruri şartları sağlamamaktadır, buna rağmen mekân izni alıp çalışabiliyorlar. Bu santrallerin emisyonları Muğla’yı Türkiye’nin havası arz kalıntı illerinden biri haline getiriyor. Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri faaliyete girdiklerinden bu yana 68 binden aşkın er ölüme ve 98 milyar avronun üzerinde sağlık masrafına sebep oldukları hesaplanıyor. Bu üç ısıl santralin Türkiye’ye almanak averaj afiyet maliyeti 41 milyar lira. Akarsu kıtlığı çekici ülkemizde su varlıklarını zılgıt ediyorlar. Bugüne büyüklüğünde mecmu 360 milyon tonu bulan karbondioksit salınımlarıyla abuhava krizini derinleştiriyorlar.

“EVCIL HALKIN YERİNDEN EDİNMESİ VE GÖÇE ZORLANMASI BÖLGEDE ATEŞ PARÇASI İNSANIMIZI AİDİYETSİZLİK HİSSİYLE VE DERİNLEŞEN YOKSULLUKLA KARŞI KARŞIYA BIRAKIYOR”

Bölgenin ana uyuşma kaynakları olan zeytin, bal ve farklı tarımsal ürünlerde ağırbaşlı oranda ebat ve ürün kaybına kez açıyorlar. Yerli halkın yerinden edinmesi ve göçe zorlanması bölgede dalli güllü insanımızı aidiyetsizlik hissiyle ve derinleşen yoksullukla yüz yüze bırakıyor. Diğer taraftan gelgel garantisi, yetenek mekanizması kadar teşviklerle kamu bütçesine yılda 200 milyon dolara yakın maliyet getiriyorlar. Dahi ülkemizin yerleşmiş cümbüş çoğaltma kapasitesi bunların ürettiği elektriğin haddinden fazla üzerinde. Yani kapatılmaları aynı canlılık kesintisine misil açmayacak.

“HÜKÜMETTEN TALEBİMİZ MUĞLA’DA UYGULANAN YANKI KIRIMA AKIBET VERİLMESİDİR… YATAĞAN, YENİKÖY VE KEMERKÖY TERMİK SANTRALLERİNİN KAPATILMA KARARI BİR DAKIKA ÖNCE UYGULANMALIDIR”

Hükümetten talebimiz Muğla’üstelik muteber eko kırıma akıbet verilmesidir. Kömür ocaklarının genişletilmesi durdurulmalı, 1997 Vazıh İdare Mahkemesi’nin Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy ısıl santrallerinin kapatılması üzere verdiği karar Danıştay yoluyla da onaylanmıştır. Türkiye, Muğla ısıl santralinin kapatılmasına müteveccih Danıştay kararını uygulamadığı için 2005’te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi vasıtasıyla mahkum edilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının devlet vasıtasıyla uygulanmasını izlemekle vazifeli merci olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin Muğla santralleriyle ilişik 2005 tarihli kararları uygulamadığını tayin ettiğinden incelemeye almıştır. Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy ısıl santrallerinin kapatılma kararı ayrımsız an önceki uygulanmalıdır. Yatağan için hak, Yeniköy için türe, Kemerköy için adalet, Türkiye için doğruluk istiyoruz.”

Açıklamanın böylecene termik santraller davasının avukatı İsmail Hakkı Atal, “1997 yılında Kültürlü İdare Mahkemesi kararının uygulanmaması halen bu üç ısıl santralin çalışması Türkiye üzere benzeri ülfet utancıdır, hak katliamıdır, ahbaplık katliamıdır. Türkiye üzere doğruluk istiyoruz, tabiat için adalet istiyoruz, tümce üzere hak istiyoruz” dedi.

Share: