Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsünün bahçesinde oluşturulan gösteri alanında katre sulama sistemiyle sulanan ceviz ağaçlarının verimi araştırılıyor.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesince (NKÜ) 2015 yılında enstitünün bahçesinde oluşturulan gösteri alanında, cevizin ürün ağırlığı ve boyu, korteks kalınlığı, çöz ağırlığı kabilinden konularda analizler yapılıyor.

TÜBİTAK eliyle birlikte desteklenen “Trakya Bölgesi Koşullarında Farklı Sulama Suyu Uygulamalarının Chandler Çeşidi Ceviz Ağaçlarının Hisse Senedi, Ürün ve Nitelik Özelliklerine Etkisi” projesi kapsamında 15 dekar alana dikilen koz ağaçları damla sulama sistemiyle sulandı.

Sulanan ağaçlar 2019 yılında 250 kilo, peşi sıra ağaçların büyümesine da sınırlanmış namına 2020’dahi 1800 kilo, 2021’dahi 3 bin 200 kilo eser verdi.

Proje yürütücüsü ve Tekirdağ Namık Eksiksizlik Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği Araştırma Görevlisi Dr. Erhan Muhacir, AA muhabirine, 2024 yılında sona erecek proje ile damla sulama sistemiyle sulanan koz ağaçları için 9 yıllık dataya ehil olacaklarını söyledi.

Yaptıkları çalışmada sulanan ceviz ağaçlarında sulanmayanlara göre mahsul artışı sağladıklarını aktaran Muhacir, “Koz ağaçlarına felç sulama yöntemini uyguluyoruz. Bitkinin akarsu tüketimi, KC katsayılarını, su tasarruf randımanını hesaplamış olacağız. Verimle ilgilendiren ülkemizdeki sulama çalışmasına baktığımızda önce veriler gelmiş olacak.” diye konuştu.

Muhacir, Ekincilik ve Orman Bakanlığınca yapılan icraat yardımıyla Türkiye genelinde koz ağacı sayısının 25 milyon seviyesine ulaştığını anlattı.

Cevizin tagaddi ve gayrı sektörlere ham konu sağlaması açısından önemine değinen Göçmen, şunları kaydetti:

“Koz, deformasyona uğrayan, kaybolup revan orman arazilerinde bünye edilen haddinden fazla şanlı ayrımsız nebat. Konuşu ve eklenmiş değeri çokça yüksek. Kesim çiftçisinin dikkatini çekmiştir. Son yıllarda koz alanları aceleci şekilde bünye edilmeye başlandı. Dünyaya baktığımızda Türkiye, ilk teşrin ve istihsal açısından 4. tam. Eskimemiş aşılı çeşitlerin devreye girmesiyle vahim çoğalma yaşayabileceğimizi öngörüyoruz.”