Hususi: ‘Kendi Çocuklarını Daraç Dışında Okuttular, Milletin Çocuğu Berbat Oldu’ Dediği Kendisi. Dört Çocuğundan Türkiye’de Okuyan Bulunmayan

Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren CHP Grup Başkanvekili Bağımsız Milletvekili Hususi, “Ki yollamış, vallahi kişi yollamış. Sümeyye Erdoğan üniversiteyi Indiana Üniversitesi’nde okudu. Bilal Erdoğan Indiana Üniversitesi’nde okudu. Ahmet Burak Erdoğan Londra’dahi okudu, Esra Erdoğan Indiana Üniversitesi’nde okudu. Yani, ‘zat çocuklarını ensiz dışında okuttular, milletin çocuğu darmadağın oldu’ dediği kendisi. Dört çocuğundan Türkiye’dahi okuyan bulunmayan. Kızlar de erkekler bile orada münevver” dedi. Erdoğan, “Kişi evlatlarını Paris’e, Londra’evet, Brüksel’e, Washington’a gönderip şirret süresince yaşattılar. Milletin çocukları Rum’birlikte, Edirne’üstelik açlığa, yoksulluğa, ölüme tecezzi edildi” diyerek konuşmuştu.

CHP Takım Başkanvekili Hür Hususi zaman TBMM’de düzenlediği matbuat toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Hususi, şunları söyledi:

“YURT AÇMAZ ZIRA ENSIZ AÇARSA BİLİR Kİ ÖĞRENCİLER EHIL YURTLARINA GİDEMEZ”

“Geri sınırlı açtı. 20 yıldır yer bir iki yaptığı açılışlardan bir tanesi. 20 yıldır her şeyi vesile yurt açmaz. Dar açmaz zira az açarsa bilir ki öğrenciler topluluk yurtlarına gidemez. evet üstelik zat evlatlarının, kişi çocuklarının dümen kurullarında olduğu TÜRGEV’lerin, TÜGVA’ların yurtlarına gitmezler. O yüzdende mahdut açmazlar. Geçen sene barınma sorunu çok yavaş benzeri dava olup ülkenin gündeminde çokça tafsilatlı süre kalınca yıllardır açtıkları yurtları evvel açıyormuş üzere yaptılar. Ensiz kapasitesiyle ait da bazen rakamlar verdiler. Rakamlar bizleri doğruluyor.

“GENÇLERE KONUŞUYOR POZİTİF BİR DİL KULLANMASINI BEKLERSİNİZ AMA YİNE DİLİNDE ZEHİR VAR”

Öğrencilere, gençlere konuşuyor zait aynı çevirici kullanmasını beklersiniz ama yeniden dilinde üzücü var. Izdırap zemberek izahat yapıyor. Gençlerin zihinlere iç itme edeceğini düşünerek ağzından kötü saçıyor. Kutuplaştırmayı körüklüyor. Gelişigüzel hangi büyüklüğünde vekili Ateş Parçası Ünal Maraş’ta İl Konuşma Toplantısı’nda ‘tığ kimseyi kutuplaştırmıyoruz’ diyerek nutuk atıyor olsa da Recep Tayyip Erdoğan bir dakikalarda, ayrımsız saatlerde, ‘kim yurtlar üzerinden bizi eleştiriyorsa evet cahildir ya kayırıcı niyetlidir, o tıpkı provokatördür’ diyor. Demokrasilerde tenkit etmek kışkırtmacılık hangi zamandan beri oluyor? Nakıs yaptığınız aynı işin eleştirilmesi ne zamandır provokatörlük oluyor? Ne zamandır bilisizlik oluyor ne zamandır art niyet oluyor?

“YÜZ ÖĞRENCİDEN 20’SİNE YETECEK KADAR ENSIZ VAR”

Kendisi sarayında görmüyor türlü, duymuyor benzer danışmanları ona doğruyu söylemiyor tür. Ama yarattığı çorak itilaf barınamıyor, kirasını ödeyemiyor, güç sıkıntıları var. Çocukları üniversiteye giderse de çocukları gittikleri üniversitede barınamıyorlar. Recep Tayyip Erdoğan, ‘Tığ Türe ve Kalkınma Partisi yerine elverişsiz sayımızı artırdık ve artırdığımız bu daraç kapasitesinin sonucunda kimesne açıkta değil, üste 41 ilde cümlesi yerleşti’ diyor. Bunda bir itiraz namevcut. Hasis şehirlerde öğrencilerin nazik oranda mahdut sorunu yok, elhak yoktu. Ama değme üç öğrenciden biri, üç balaban şehirde yaşıyor. Eğer üç nazik şehirde az bulamazsanız, ocak kiraları astronomik pahalı, hususi yurtlar çokça fiyatlı. Birincisi dört milyon mektepli var. Bu öğrencilerden zat verdiği rakam ‘800 bin oldu daraç kapasitemiz’ diyor. Yüzdelik 20 yani, yüz öğrenciden 20’sine yetecek kadar güçlükle var. 4 milyon örgün öğretimde mektepli var bunların takkadak 800 binine yetersiz veriyorsunuz. Ankara’birlikte mektepli sayısı 315 bin mikro kapasitesi 31 bin 93, öğrencilerin yüzdelik 9,84’üne yetersiz var. Demincek siz öğrencileri açıkta bırakmadığınızı söylüyorsunuz. Ankara’da on öğrenciden birine ancak var. İzmir’üstelik dar kapasitesi 19 bin 668 ama mektepli sayısı 176 bin. İzmir’e yüz mektepli gidiyor on biri yurtta kalabiliyor, geriye kalanlar Allah’a birey. İstanbul sunu çok öğrenci, en haddinden fazla darülfünun olan site. İstanbul’un 824 bin öğrencisi, 29 bin 700 az kapasitesi var. İstanbul’daki gelişigüzel beniz öğrenciden üçüne güçlükle var. Yalansa hile deyin. Rakamların kâffesi sizin rakamlarınız.

“YAKICI DAVA ÜÇ IRI ŞEHİRDE VE YURDA GİREMEYENİN AILE TUTMASI GIBI DEĞİL”

Evvel çıkacak, ’41 ilde tamamını yerleştirdik’ diyor. Ego demiyorum ki Siirt’te, Niğde’üstelik, Erzurum’dahi bu kadar büyük sorun var. Oralarda de var ama müessir ülkü üç iri şehirde ve yurda giremeyenin ocak tutması benzer değil. Kiralar gök bilimsel, hususi yurtlarda çok pahalı eş üç öğrenciden biri büyükşehirlerde yaşıyor. Onların yer şişman sorununun olduğu İstanbul’dahi sabık yıl senin ‘provokasyon’ dediğin barınamıyoruz diye niteleyerek eylemler eden öğrencilerin elden yüzünden üç buçuğuna sıkı var, yüzde 97 mektepli evet özel yurda gidecek ya evde kalacak ya da kaydını yaptırsa de barınamadan memleketine gidecek. Türkiye’nin böyle tıpkı yurt sorunu var bunu yalanlarla dolanlarla gizleyemezsiniz.

“45 LİRANIN BILEN GÜCÜ ÖĞRENCİ AÇISINDAN ÜÇ MEZUNIYET FAZLAYDI”

Gelelim Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişi bilmeyen gençleri çarpmak için söylediği aynı şişman yalana daha. Diyor kim, ‘Tığ geldiğimizde mektepli bursları 44 liracıktı, tığ onu demincek 850 yaptık.’ Bununla övünüyor. Mukayese yapalım, o 45 TL hangi manaya geliyordu, bugünkü 850 TL ne büyüklüğünde para. Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihinde 1,63 çeyrek alınıyordu. Cesaret Yurtlar Kurumu’nun verdiği 45 TL ile kuyumcuya gidiyorsun, kuyumcu dahi çeyrek altın 30 TL. Zaman 0,49 yani az çeyrek parası veriyorsunuz. Zer üzerinden 3’te 1’inden daha de öğrenciye verdiğiniz bursun değeri azalmış. O zaman 45 TL’lik burs parasıyla mektepli 32 devam eksik savsaklamak arası döner yiyebiliyormuş. Yani az daha gelişigüzel güne ayrımsız döner sermaye savmak parası. Bugün 8,9. Yani 30 günün 9 günü yetebilir. Güçlükle parasıyla her gün döner kebap ekmek alınabilirken zaman dokuzuncu günde mal bitiyor. Mektepli bundan anlar. Burada dahi 3’te 1 noktasındasın. Yer kolay ve yer ucuzundan aldık o aktarılma 45 TL burs alan öğrenci 14 pasaj saç tıraşı yaptırabiliyor, bugün 850 TL burs düzlük tıpkısı öğrenci 10 pasaj saç tıraşı yaptırabiliyor, arz sakim fiyatlardan hesaplandığında. Daha pahalı berbere gittiğinde 5’e düşüyor. Anaların, babaların, dedelerin, ninelerin adisyon yöntemi hiç belirli 1,6 çeyrek, 0,49 çeyrek altın 3’te 1’ine düşürmüşsün ama diyor kim, ’45 liracıktı.’ Neymiş temas molekül bu fiyattaydı 45 TL veriliyordu. 45 liranın çalım gücü mektepli açısından üç tekmil fazlaydı. Bunu dahi mehabetli benzeri yalanı afişe demek açısından haddinden fazla eşsiz buluyoruz.

ERDOĞAN’A “DÖRT ÇOCUKTAN TÜRKİYE’DE OKUYAN BULUNMAYAN” ELEŞTİRİSİ

Gelelim dünkü konuşmanın bildirme kritik yerlerinden birine. ‘Kişi evlatlarını Paris’e, Londra’ya, Brüksel’e, Washington’a gönderip şirret zarfında yaşattılar. Milleti çocukları Rum’dahi, Edirne’da açlığa, yoksulluğa, ölüme terk edildi.’ Rum’dahi ve Trakya’üstelik milletin çocukları sefalet çekmiş amma birileri kişi evlatlarını Paris’e, Londra’ya, Brüksel’e, Washington’a yollamış. Ki bunlar? Bağımsız Hususi, Manisa Gazi Okulu, Bornova Rum Lisesi ihtişam karşılıksız burslu öğrencisi. Benim annem babam mütekait sarıklı, ihtişam leyli meccani bursuyla okudum. Ege Üniversitesi Ispençiyari Fakültesi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletvekillerine ayrımsız bakın, çocuklarına aynı bakın. Bilcümle eski Türkiye, güya tığ varız iktidarda. 40 yıldır yokuz da Allah’ın izniyle deminden geliyoruz. Ki yollamış, tallahi öz yollamış. Sümeyye Erdoğan üniversiteyi Indiana Üniversitesi’nde okudu. Bilal Erdoğan Indiana Üniversitesi’nde okudu. Ahmet Burak Erdoğan Londra’birlikte okudu, Esra Erdoğan Indiana Üniversitesi’nde okudu. Yani, ‘özlük çocuklarını ancak dışında okuttular, milletin çocuğu bakımsız oldu’ dediği kendisi. Dört çocuktan Türkiye’dahi okuyan yok. Kızlarda, erkeklerde orada aydın. Bilal Erdoğan mazi balkon, ‘bu işin uzmanı olarak söylüyorum’ diyor. Doğru sen uzmansın ensiz işi, burs işi, ancak dışında ancak işlerinde uzmansın. ‘Amerika’da öyle benzeri sudan ucuz elverişsiz yok. Üniversitede bulunmayan. Çıkışlı olunca borçla çıkışlı oluyorsun’ diyor. Soruyorum Bilal Erdoğan’a üniversiteden borçla mı mezun oldun? Borcu ödediğin dekontu görelim, çıkart toplumsal medyadan paylaş. Bulunmayan öyle bire bir madde zira zengin aynı iş adamının bursuyla okuduklarını cümle biliyor meçhul dahi ayrımsız bilgi değil. Babasının samimi arkadaşı kül masraflarını karşıladı. O yüzden tek kimesne anca ‘ben söylerim çoluk çocuk duysun’ abes atmayın, karavana atarsınız. Gereksiz, beleş, hile siyasetiniz gerçeklerin duvarına hakeza toslar. Hangi konuştuysanız dolma. Emniyet miktarı hile, mahdut kapasitesi yalan, milletin çocuğu dışarıda okudu yalan, senin çocuğun dışarıda okudu.

“BU ÜLKENİN YÜZDELIK 90 İLA 95’İ FARKLI ANKETLERE BAKARAK ATATÜRK’E SEVGİ DUYUYOR, MİNNET DUYUYOR, RAHMET OKUYOR”

Müptedi konuşmasının tıpkı ayrıksı kısmını gene hep AKP kurmaylarının ağzına tıkadılar. Ahali tıkadı, millet tıkadı, Atatürkçüler tıkadı. Atatürk’ü sevenler takkadak CHP’den değil kim her partiden bu ülkenin yüzde 90 ila 95’i farklı anketlere göre Atatürk’e birlik duyuyor, minnettarlık duyuyor, rahmet okuyor. Bunlar tuttular Atatürk’le, Vahdettin’i karşılaştırmaya kalkınca ağızlarına tıktılar. Bilahare döndüler dolaştılar. ‘Ecdada laf ettiniz’ diyorlar. Evvel çıkıp İzmir Büyükşehir Uray Başkanımız amacıyla ‘hadsiz’, ‘gidi’ kabilinden hakaretlerde bulunuyor. ‘Osmanlı’evet taşlama ediyor’ diyor. Bronz Soyer, ‘beniz yıl önceki kuvvet sahipleri gaflet, aracılık başkaca aldatma içindeydiler’ dedi. Bronz Soyer 1453’teki nüfuz sahibi Fatih Padişah Mehmet’e mi laf etmiş? Tunç Soyer Osman Komutan’e mi, Orhan Satma’e mi laf etmiş? Kanuni’ye mi konu etmiş? Recep Tayyip Erdoğan yüz sene geçmiş kudret sahibi kimdir? Mutlak kudret Padişah Vahdettin, bir zamanda Hükümdar, ikincisi bezemeli tıpkı hükümet var o birlikte Eloğlu Ferit Gösterişli, sizinkiler. Dönüp, dolaşıp ‘Osmanlı’evet bahis etti’ diye niteleyerek söylüyorsun. Deminden sen yüz yıl önceki kuvvet Halife Vahdettin, ve Güveyi Ferit Vakur dalgı, vasıtalık ve al içre değiller mi diyorsun? Sonuç reisicumhur hakeza diyor.

“ARTIK KONU EDEN ATATÜRK’E KONU ETTİĞİNİ, ATATÜRK’ÜN NUTKUNA KONU ETTİĞİNİ BİLECEK”

Milletin yüzde 95’inin sevgi beslediği, sevdiği, andığı, 9’u 5 geçe ayağa kalkıp gözünden yaş döktüğü birinci cumhur reisi hangi diyor bakalım. ‘Samsun’a çıktığım çağ umumi durum ve manzara. Halife ve hükümdar olan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve çabucak tahtını koruyabilmenin hayal ettiği sefihane önlemler almanın peşinde. Damat Ferit Gösterişli başkanlığındaki hükümet güçsüz, onursuz ve korkak. Padişahın iradesine sorumluluk eğmekte ve onunla kendilerini koruyabilecekleri rastgele duruma razılar.’ Son reisicumhur iyesiz görüp Tunç Soyer’e, ‘Sen Osmanlı’evet konu ettin öyledir, böyledir’ deme. Senin arkandaki destek arasında. İlk reisicumhur bütün milletin minnetle, rahmetle andığı reisicumhur diyor ki, ‘ihanet içindeler, soysuzlaşmışlar ve kendilerini kurtarmak için değme formüle razılar.’ Bize bu nutkun içinde bilcümle gençliğe hitap ediyor, ‘ülkenin hep tersanelerine girilmiş, bütün orduları mefsuh. İktidar sahipleri gaflet, aracılık ve şike içre olabilirler. O çevrim geldiğinde sende gereğini yap’ diyerek gençlere vasiyette bulunuyor. Atatürk bunu söyledikten sonradan bu ağız dalaşı kapanmış, bitmiştir. artik konu fail Atatürk’e bahis ettiğini, Atatürk’ün nutkuna bahis ettiğini, Atatürk’ün söylemine, vasiyetine konu ettiğini bilecek. Bizim tarafımız burası.

“ATATÜRK’E SALDIRANIN, SÖZÜNÜ ÇARPITANIN, VAHDETTİN’İ KORUYANIN BİZİMLE İŞİ BULUNMAYAN”

Recep Tayyip Erdoğan’dan Kankızıl Ünal’a, Ömer Çelik’e, Numan Kurtulmuş’a, Binali Yıldırım’a diyorsunuz evet, ‘biz bütün karşı karşıyayız.’ Tığ bu taraftayız, karşımızda oluyorsanız biz itibar duyarız. Öz Saygı duyarız hiç olmazsa takiye yapmayın, saflar netleşsin. Tığ Atatürk’ü nutkunun söyleminin ve söylevinin arkasındayız. Nerede durduğunuzu bu ulus görsün.  Bugün sizin mail gazeteler, sizin yüz vermenizle, sizin talimatınızla Vahdettin güzellemesi yapıyorsa, bütün tendürüst arkadaşlardan ricamızdır. Atatürk’ün nutkunun önce sayfası Samsun’a çıktığında umumi durumu bire bir okuyun. Tayyip Erdoğan ne diyormuş, Atatürk hangi söylüyor. Dostumuzu, düşmanımızı bilelim. Biz ‘ayrışmayalım, birleşelim, kutuplaşmayalım, kucaklaşalım’ diyoruz birileri temerrüt ediyor. Ayrışacaksak burada ayrışırız. Burada Atatürk’e saldıranın, sözünü çarpıtanın, Vahdettin’i koruyanın bizimle işi yok. Bunu çokça kesin görelim.

“FETULLAH GÜLEN’E İLK HAPİS CEZASINI VERMİŞ ORASI MI DOKUNDU?”

Devamında Tunç Soyer’e, ‘Hadsiz, ahlaksız, bunun babası üstelik aynıydı’ dedi. Ölmüş babaya küfretmek bu toprakların kültüründe, örfünde var mı? Bu mu sizin örfünüz, bu mu sizin muhafazakarlığınız, bu arsızlığımızı vikaye ediyorsunuz bünyenizde. Yazıklar olsun. Cimri yönetimde müddeiumumilik yapmış diye ağzına geleni söylüyor. Ona bakarsanız üstelik Fetullah Gülen’e evvel delik cezasını vermiş orası mı dokundu? Mıhsıçtı yönetimde aldığı kararlardan kontekst eleştiriyorsunuz. Günahıyla, sevabıyla o defter burada kapandı. Emrihak etmiş bir babaya hakaret etmek bu toprakların örfünde, adetinde yok kardeşim. Ayıptır, yazıktır günahtır. Daha bundan öte size ne söyleyelim. Bu kuşkusuz tıpkı iştir?

“HAZİRAN’DAN SONRADAN İKTİDARDA OLACAĞIMIZ İÇİN KATILMAK İSTEYEN KORKUP GERİ DURMASIN KATILSIN”

Tasavvur Gurur her çıktığı yayında tıpkısı patavatsızlık kırınca bizim dahi seçme gün ona söyleyecek benzeri sözümüz oluyor. Nazik toplumsal göz projesi esbak da söyledik. Devletin sözü sözdür. Bu projeyi AKP yapacak olsa ve iktidarda olsa ‘aman ha’ derim. Çünkü 55 bin kişiye TOKİ konutunu vermemiş, ‘eyvah düşünün, bunlar tekrar yapar’ derim. Benzeri geçmiş toplu konutta üstelik 250 bin hane vardı kaçı alındı, ne oldu o bölük projesi? Amma bildirme geç Haziran’dan bilahare iktidarda olacağımız için bu koşullar yerine uyan, katılmak isteyen korkup mankafa durmasın katılsın. Devletin sözü sözdür, konutlarınızı teslim ederiz diyoruz. Umumi merkeze çok telefon geliyor. ‘Kemal as ne diyor, almayın der mi?’ Tığ devletin sözü sözdür eninde böylelikle doğrulama edilir diyoruz. Amma bunlara kalsa takı nazik. Çünkü 55 bin yaşama TOKİ’den evimi alamadım diye niteleyerek sav açmış. Sayışta raporlarında var.

“HENÜZ İLK GÜNDEN İSTANBUL’DA BAŞVURANLARA 200 BİN TL YANİ YÜZDELIK 30 REMIKS YAPMIŞLAR”

Temel sıklet şu: 2+1 konutlar 608 bin TL’ydi. Evvel vatandaşlarımız Türkiye’üstelik başvuruya gittiler. Bugün ortaya imdi ki o 608 bin TL Siirt’te, Bingöl’dahi, Mardin’de, Muş’taymış. Otuz büyükşehirde o miktar 608 bin TL değil, 680 bin TL’ymiş. İstanbul’birlikte dahi 608 bin TL değil, 780 bin TL’ymiş. Reklamı sağlam olsun diye niteleyerek anlatırken söylememişler. Henüz evvel günden İstanbul’üstelik başvuranlara 200 bin TL yani yüzde 30 zam yapmışlar. Gazeteci arkadaşımız Saz Şairi Gündoğdu benzeri adisyon yaptı. Zaman para şişkinliği yüzdelik 80 ama bu enflasyonun yüzde 40 ve 20 olma durumunda. Örneğin şişkinlik yüzde 40 olursa bu evlere toplamda 80 milyon TL ödenecek. Zira para şişkinliği oranında işyar mahiye zammı, o oranda de bindirim geliyor. Millet çakılı ödeme zannediyordu. Zaman 2 bin 280 TL ile İstanbul’bile başlarım bu şüphesiz olsa küçülür, küçülmeyecek. Pahalılık yüzde 40 olursa 80 milyon TL, 30 olursa 24 milyon TL, yüzdelik 20 olursa 7 milyon TL bu evlere mal ödenecek. Bu kara haber çünkü her 6 ayda benzeri artacak. İyi fen iktidarda CHP olacak, para şişkinliği biricik haneli rakamlarda olacak.

“KANUN TEKLİFİMİZİ KABUL EDERSENİZ EVE GEÇTİKTEN 3 AY SONRALARI ÖDEMEYE BAŞLASINLAR VE PEŞİNAT OLMASIN DİYORUZ”

Tıpkı yandan 5 bin 500 TL maaşı olan asgari ücretliyi familya sahibi yapacağız diyorsunuz. Evde dört geçit var, lüp kirası var, evin elektriği, su, kömür ya da doğalgaz var. Zaten 5 bin 500 TL diye tıpkı servet kalmıyor da sen aynı dahi ‘değme kamer 3 bin TL elan yatıracaksın’ diyorsun. Hem kirayı hem bunu bittabi yatıracak? Erek Gelgel, ‘belki ayrımsız sene tartı çekecek, arttırma hisse senedi yapacak, belki mesaisinin dışında çalışmak zorunda kalacak, eşinden dostundan takanak takanak, henüz sonradan istediği üzere güzel aynı eş sahibi olacak.’ Hesaba bak. Erek eş bir dirhem dişini sıkmayı bilse, o ahit anlayacaklar. Tabi bunlar yedikleri önlerinde, yemedikleri arkasında milyonluk adamlar oldukları için ‘ek aha çalış’ diyorlar. Zaten bu insanlar her dönme aşkın çalışma yapıyor canları çıkıyor, sen tıpkı de bunlara ilave hisse senedi tavsiye mektubu ediyorsun. Yasa teklifini hazırlıyoruz. 1 Ekim’dahi sedir açıldığında, meclisin önüne ati. ‘TOKİ’den aile alan, hele düşük sağlık seviyesindekileri ocak sahibi tahsis etmek amacıyla olan bu projelerde eve geçtikten, taşındıktan üç kamer bilahare ödemeler başlasın’ diyoruz. Sosyal devletsen hakeza yapalım. Bu projeye böyle olumlu tıpkı ulama sağlıyoruz. Bizim kanun teklifimizi kabul ederseniz eve geçtikten 3 ay sonradan ödemeye başlasınlar ve peşinat olmasın diyoruz.

“HANGI İSTEDİYSE VERENLER OTURUP AYIPLARIYLA SUSACAKLAR”

Doğruluk ve Kalkınma Partisi Umumi Başkanvekili Binali Yıldırım geçkin Sinop’taydı. Başvekâlet yapmış, bu Meclis’e riyaset yapmış kişilikten beklemezsin ama Tayyip Erdoğan’ın vekili olunca tıpkı ağılı şalter, iftiralar Binali Koca’e birlikte sirayet etmiş. Durağan ilçesinde, ‘Okyanus ötesindekiler çarpış yapmaya çalıştı, şimdi dahi ihtilaf oluşturacağız, 6 fazlalık 1 yapacağız, Tayyip Erdoğan’ı hıyanet bayağı edeceğiz’ diyor. Bizde sana, ‘yazıklar olsun, haddini bil, ağzından çıkanı kulağın duysun. Seni bu iftiradan hakaretten menederiz’ diyoruz. Cumhuriyet Altını’in kurucu partisine, ülkenin esas aykırılık partisine ettiği lafa bak. Ben değilim Binali Satma sensin Türki Olimpiyatlarında mikrofonu iki elle tutup Pensilvanya’evet seslenen. Bizde hakeza birisi namevcut. Türki Olimpiyatları’na gidip ‘Hoca Efendi’ güzellemeleri özne hesap çıkıp bize bu lafları etmeyecek. Ne istediyse verenler oturup ayıplarıyla susacaklar. Zat icat ettiğiniz milatla 17-25’ten kendini aklayıp öncesindeki rezilliklerin üstüne oturmak namevcut. Sus ayıbınla otur haddini bil. Seni bu ülkenin milletin yüzde 65’inin düş bağladığı ihtilaf partilerine saldırmaktan, hakaretten ve iftiralardan menederiz. Haddini bil bu lafları kalın kafalı aldatma, düzelt. Anadolu Ajansı’na mı suçu atarsın yoksa hakkettiğimiz gibi saf ayrımsız dille özür mü dilersin ama bunun peşini bırakmayız. Anca ‘okyanus ötesinden bilmem ne dediler’ deyip bilahare gelip karşımıza gelip girgin pişkin çözme düşünce soramazsın.

“SAYIN VARANK, BU YALAN İÇİN ÖZÜR DİLEYECEK MİSİN?”

Mustafa Varank ezcümle, ‘Bizde da Avrupa’birlikte da enflasyon var. Amma bizde enerji maliyetleri iki intaç artıysa oralarda 50 itmam arttı’ diyor. Avrupa’de enerji maliyetlerinin 50 ikmal arttığını tez ediyor. Biber Dolmasi olurda bu büyüklüğünde destursuz, düzensiz gayrimümkün. Türkiye, TÜİK’e göre üstelik yüzde 80, Almanya yüzde 7,5. Avrupa Birliği’ndeki 27 ülkenin üstelik ortalaması bile 9,8. Dediği kabilinden Avrupa enflasyonla kelle edemiyor değil, bizim onda birimiz düzeyinde. ‘Türkiye’deki erke maliyetleri 2 itmam artmış türlü’ diyor. Artış yüzdelik 142 yani bire bir artmış yarısı kadar tıpkısı henüz artmış. Onun dediğine bakarak Almanya’da yüzdelik 500 olması geçişsiz. Almanya’de yüzdelik 35. Avrupa ülkelerinin ortalaması bile yüzdelik 39. Yani Türkiye’üstelik yüzde 140 olan enerji ‘2 ikmal arttı’ diyor. Nasılsa kimesne bakmaz, nasılsa kimse Avrupa’yı incelemiyor. Dünyadan bunların haberi olamaz, ‘at yalanı, dönüp sayalım inananı.’ Sayın Varank, bu biber dolması amacıyla bozukluk dileyecek misin?

“DEVLETİN ELİNDE HANGI VARSA SATIYORLAR”

2021 yılında 10 bin 43 tanesi Milli Emlak’tan, 289 tanesi Özelleştirme İdaresi’nden atılmak üzere 10 bin 333 emlak sattılar. Bu seneki duruma bakalım dedik. Şu asıl kadar bin 68 taşınmaz 54 değişik ilde satışa matrut durumda. Sabık yılki 10 bin rakamının çokça üzerinde tıpkısı eş bekleniyor. Zira ferman şu: ‘varı, yoğu neyi bulursanız satışa çıkarın mal lazım.’ Seçimi kaybedeceklerini gördüler. Sümer Holdinge, Türkiye Şeker Fabrikaları’na, Türkiye Denizcilik İşletmelerine ilişik devletin elinde ne varsa satıyorlar.

“UMARIZ Kİ TÜRKİYE’NİN BAŞI İRAN AMBARGOSU DELDİĞİNDEKİ GİBİ BÜYÜK DERTLERE GİRMEZ”

Türkiye’de kızıl ithalatı tarihin en erdemli noktasında. İnanılmaz artmış durumda. Türkiye’üstelik bankadan döviz almazsın de Ilişkin Çarşı’dan daha ucuza bulur muyum diye niteleyerek gidersin. Şöyle tıpkısı hakikat yaşanıyor. Evvel bankalarda dolar 18,25 iken, Mecbur Çarşı’dahi 18,40’a birileri dolar topluyor. Buradan çokça bozuk kokular geliyor. Eşkâl Bankası’nın başındaki serencam merhale sert, bankaları arayıp bağırıp, çağıran ve ayrımsız duraksamadan Çarşı’dahi olan ve tıpkı talimatıyla Tutkun Çarşı’daki hep dolarları toplatan bir başkan yardımcısı var. Bunlar ayrımsız amal çeviriyor. Türkiye’nin kızıl ithalatı güzeşte seneye göre Sülale, Gücük Ay, Mart, April aylarında yarı yarıya azalmışken ve 2 tonken, Mayıs’tan itibaren Türkiye’nin kızıl ithalatında tıpkı piç var. Mayıs’ta 15 titrem altın ithal etmişiz. Haziran’bile 12,5 titrem, Temmuz’da 22,5 titrem, Ağustos’ta 31,5 titrem değerli ithal etmişiz. Bu rakamlar geçmişimizde 1-2 titrem. bir anda yüzdelik 1400 artma var. 30 ton altın us almaz. İddia odur ki Türkiye’deki değerli rafinerilerinde dursuz duraksız ara sıra altınlar piyasada satılabilecek 995 milyemlik orana getiriliyor ve bizim rafinerilerimizin damgaları vuruluyor. Sonradan birileri Merbut Çarşı’ya gidip zer satıp dolar topluyor. Zira ülkeye dolar lazım. Rusya’nın kızıl ihracatı haram, ambargo var. Rusya’dan Müttehit Arap Emirlikleri’hangi çokça değerli gittiği biliniyor. Bizim altındaki 15 ikmal dış alım artışımız cumhurbaşkanımızın Müttehit Fellah Emirlikleri’ne sarılmasından sonradan başlıyor. ve tez odur ki resmi rakamların çok çok üzerinde kızıl geliyor. Bu işe bir bakmak geçişsiz. Bu noktalar birleştiğinde umarız kim Türkiye’nin başı İran ambargosu deldiğindeki kabilinden şişman dertlere girmez. Zira mebzul ilgiler süresince olduğumuz Ukrayna Türkiye’yi hem birlikte iri özel bankamızı ve Ekincilik Bankamızı aramak için şikayette bulunmuşlar.”



Share: